Yurtta Sevgi Dünya'da Sevgi...

20 Ağustos 2019 Salı

Sinema: Yeşil Yol - The Green Mile - 108 Yaşındaki Bir Gardiyanın Anıları... / Konusu, Özeti, Afişler

Yeşil Yol, The Green Mile

Oyuncular; Tom Hanks, Michael Clarke Duncan, David Morse
Yönetmen; Frank Darabont
Tür; Suç, Gizem, Fantastik, Dram

Konusu; Film, idam mahkumlarının öldürülmeden önce tutulduğu bir hapishanede çalışan Paul Edgecomb isminde bir gardiyanın yaşadığı acı dolu ve sıra dışı olayları konu almaktadır.

Özeti; Paul, 108 yaşına geldiğinde bir huzur evindedir ve geçmişine ait gardiyanlık mesleği ile ilgili anılarını, huzur evindeki bir arkadaşına anlatmaktadır. Paul, 44 yaşlarında iken evli, bir oğlu olan ve idam mahkumları için hazırlanmış bir hapishanede gardiyanlık görevi yapan iyi bir insandır. Ve kendisi ile birlikte çalışan yakın dostları Brutai, Dean ve Harry vardır. Aynı zamanda aralarında içi nefret dolu olan ve kendisi ile hiç anlaşamadığı Percy isminde, hapishaneye yeni gelmiş bir gardiyan daha vardır.





İçeride ise idam sırasını bekleyen Eduard ve Arlen isminde iki tanede mahkum vardır. Gardiyanlar idam zamanı gelen mahkumları hazırlayıp, yeşil yol dedikleri bu alanda elektrikli sandalyeye oturtarak hayatlarını sonlandırmaktadırlar.

Bir çok idam cezasını uygulamış bu gardiyanlar, Percy dışında, mahkumlara oldukça iyi ve nazik davranmaktadırlar. Ancak Percy, içindeki korku ve nefret yüzünden, mahkumlara sert davranmakta, sürekli hapishanenin içinde huzursuzluk çıkarmaktadır.

Bu sırada mahkumlardan Arlen'in idam zamanı gelir ve sandalyeye oturtularak, karşısında kendisinden davacı olan insanlar ve onların yakınları varken hayatına son verilir. Bu olaydan sonra hapishaneye John Coffey isminde, çok iri yapılı bir zenci mahkum gelir. Suçu iki küçük kıza tecavüz edip öldürmek olduğu sanılmaktadır ve kızların cesetlerini John'nun yanında gördükleri için O'nu katil olarak sayarlar ve idam cezası verirler. Ancak durum hiçte sanıldığı gibi değildir. Aynı zamanda gardiyanlardan Paul, idrar yollarındaki iltihap yüzünden tuvalet ihtiyacını giderememektedir ve çok acılar çekmektedir. Doktorlar sadece ilaç tedavisi uygulamakta ve bu tedavi işe yaramamaktadır.





Hapishaneye gelen John ise oldukça nazik, ince bir kişiliği olan, kırılgan, hassas bir insandır. İnsanlarla iletişim konusunda zorlanmasına rağmen, kendisinde insanlarda olmayan özel güçler, yetenekler vardır.

Kendi yeteneklerinin farkında olan John, Paul'dan, acıdan yere yığıldığı bir sırada, yanına gelmesini isteyecek ve elleri ile ağrının olduğu yere dokunup, bütün hastalığını kendi içine çekecek ve bu hastalıktan oluşan olumsuz enerjileri sonrasında ağzından çıkaracaktır. Böylelikle Paul, hastalığından kurtulacak ve bu olay sonrasında çok şaşıracaktır. 

Bu sırada hapishanede herkes tarafından sevilen ve mahkum Eduard tarafından sahiplenilerek bakılan bir fare vardır. Bu fareyi Percy, ayağı ile ezip öldürecek, sonrasında John, fareyi ellerine alıp yine O'na tedavi uygulayacak, tedavi sırasında ellerinden ışıklar çıkacak ve sonrasında ölü olan fare hayata geri dönecektir. Gördükleri karşısında şaşkına dönen gardiyanlar ne olduğunu anlamakta zorluk çekerler. Ve bu olaylardan sonra hapishaneye vahşi Bill isminde bir mahkum gelecek ve bütün gardiyanlarla alay edip, onlara zahmetli anlar yaşatacaktır. Sonrasında idam sırası Eduard'a gelecek ve fareyi John'a teslim eden Eduard, Percy'nin bilerek idam sırasında kafasındaki süngeri ıslatmaması üzerine, işkence dolu bir idam anı yaşayacaktır.



Bulunduğu yerden elindeki fare ile bu durumu hisseden John, kendisinden bazı enerjileri, hisleri fareye aktaracak ve fare korkup elinden kaçıp saklanacaktır.

Bütün bu yaşanan olayların sonucunda Paul ve diğer gardiyanlar, John'da ki gücün farkına varırlar ve müdürleri olan Warden'ın beyin tümörü olan hasta eşine de yardım etmek isterler. Warden'ın evine giden John, eşini iyileştirecek ve hastalığın olduğu olumsuz enerji ile tekrar hapishaneye geri dönecektir. Bu sırada Percy ile yakın bir temas kurduğu sırada, boynundan yakalayacak ve içindeki bütün hastalık enerjisini Percy'e aktaracaktır. Ardından Percy'de akli dengesini kaybedecek ve vahşi Bill'i silahı ile öldürecektir. 

Bu olayın yaşanmasını John, kasıtlı olarak ayarlamıştır, çünkü Warden'ın eşini iyileştirmeye giderken kendisinin kolunu tutan vahşi Bill'in içini görmüştür ve kendisine atılan katil ve tecavüzcü damgasının sahibi aslında Bill olduğunu anlamıştır. Yani John'un öldürdüğü söylenen kızları öldüren vahşi Bill'dir. Bunu gördüğü için ikisine de ceza veren John, sonrasında Paul'a da dokunarak bu olayları gösterecek ve Paul'a kendisinden enerjiler verecektir. Bu olayın ardından Paul, John'nun suçsuz olduğunu anlayacak, O'na kaçması için imkan sağlayacak ancak John, daha fazla dünyada yaşayıp acı ve kederlere tanık olmak istemediğinden ölmeyi isteyecektir.



Bile bile ölüme gidecektir ve kendisine engel olmamalarını isteyecektir. Bunun üzerine kendisini zamanı gelince öldüren Paul ve gardiyanlar, göz yaşları içinde John'u uğurlayacaklardır.

Bu olayları 108 yaşında iken anlatan Paul, sonrasında arkadaşını huzur evinin çevresindeki bir eski eve götürecek ve burada hapishanedeki fareyi arkadaşına gösterecektir. Meğer ki, John'nun fareye ve Paul'a verdiği enerji, yaşam gücü onların çok uzun süre yaşamasına sebep olmuştur ve Paul, ne zaman öleceğini bilmemektedir. Böylelikle film son bulur.

Duygu yüklü ve çok hüzünlü sahnelerin olduğu, etkileyici konusu ile sizi kendisine bağlayacak ve üç saatlik süresini ilgiyle izleyeceğiniz gizem, suç ve fantastik dram filmidir.