Yurtta Sevgi Dünya'da Sevgi, Love İn the Country Love in the World
7 Şubat 2020 Cuma
2 Şubat 2020 Pazar
Sinema: Serena - Aşklarının, İhtiraslarının, Kıskançlıklarının ve Hırslarının Kurbanı Olmuş İki Sevgilinin Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Serena
Oyuncular; Jennifer Lawrence, Bradley Cooper, Rhys Ifans
Yönetmen; Susanne Bier
Tür; Psikoloji, Gerilim, Dram
Konusu;1929 yılında geçen film, Serena ve George çiftinin yaşadığı aşk, kıskançlık, hırs ve ihtiraslarla dolu ilişkilerini konu almaktadır.
Özeti; 1929 yılında Boston'da tanışan Serena ve George çifti, Kuzey California'da bir kasabaya yerleşirler. Zaten bu kasabada yaşayan George, kerestecilik işi ile uğraşmaktadır ve Serena Pemberton'da bir yangında kaybettiği ailesinden kalan meslek olarak kereste konusunda uzmandır. Çocukluğundan bu yana at biniciliği yapan ve tuttuğunu koparan bir karakteri olan Selena, geldiği kasabada eşine işi konusunda yardım etmeye başlayacak, George'nin iş arkadaşları ile tanışıp onların arasına katılacaktır.
Oldukça mutlu bir birliktelikleri olan çiftin kısa bir zaman sonra George'nin rüşvet sahtekarlığı yapmış olması nedeni ile ortağıyla başı derde girecektir ve bu konuya
çözüm olması için Serena, George'ye ortağı Buchanan'ı öldürmesini söyleyecektir.
Ortağı ile konuşmasına rağmen kendisini ihbar etmekten vazgeçmeyen Buchanan ile grup halinde ormanda ava çıkacaklar ve karşılarına çıkan ayıya ateş etmiş bahanesi ile George, Buchanan'a nişan alarak O'nu öldürecektir. Bu ölüm olayından aklanan George, bu sırada eşi Serena'nın hamile olduğunu öğrenecek ve yaptıklarını unutarak yeniden işlerine ve hayatına konsantre olmaya başlayacaktır.
Aynı zamanda George'nin Serena'dan önce birlikte olduğu Rachel isminde bir kadın vardır ve O'ndan evlilik dışı bir çocuğu olduğunu öğrenmiştir. O günlerde kasabaya gelen Rachel, maddi imkansızlıklar yüzünden zor zamanlar geçirdiği için O'na kendilerinin yanında iş verecekler ve bu sayede George, kendi oğlunu da sık sık görmeye başlayacaktır. Bu durum Serena'yı ilk başlarda rahatsız etmemiş olsa da, çalışanları Galloway'in bir iş kazası geçirmesi sonrasında kopan elini tedavi eden Serena, bu hareketlilik yüzünden bebeğini düşürecektir ve bu üzücü olay sonrasında bir daha çocuğunun olamayacağını öğrenecektir.
Çocuğunu düşürdükten ve bir daha çocuğunun olamayacağını öğrendikten sonra depresyona giren Serena, zor zamanlar geçirmeye başlamıştır ve bu sırada birde George'nin çalışma masasında oğlunun resimlerini görmüştür. George'nin kasabadaki oğlunun ilişkilerine zarar vereceğini düşünmeye başlayan Serena, annesi Rachel ve oğlunu öldürmeye karar verecektir.
Bunun için kısa bir zaman önce kendisinin hayatını kurtardığı Galloway'den yardım isteyecek ve Serena'ya kendisini teslim etmiş olan Galloway, Rachel ve oğlunu bulamayınca Rachel'ın yanında kaldığı masum bir kadını öldürecektir.
Ancak bu olay sırasında olanları gören Rachel, kasaba şerifine her şeyi anlatacak ve şerif, Rachel'ı güvenli bir yerde saklayarak olanları George'ye anlatacaktır. Bu durumu öğrenen George, sinir krizi geçirecek ve Serena ile aralarında çıkan şiddetli tartışma sonrasında Serena'yı öldürmekten son anda vazgeçecek ve Galloway'in peşinden Rachel'ın ve oğlunun bulunduğu yere gidecektir. Rachel, kucağında çocuğu ile kendisinin peşinde olan Galloway'den kaçıp bir trene binecek ancak O'nu gören Galloway'de arkasından trene binecektir. Bu sırada istasyona gelmiş olan ve Galloway'i fark eden George, onların arkasından trene yetişecek ve Rachel ile oğlunu son anda ölümden kurtararak Galloway'i öldürecektir.
Sonrasında Rahcel ile oğlunu trene bindirerek güvenle yaşayacakları yere gönderecek ve hep içinde uhde olan panter avı için ormana gidecektir. Çünkü, Rachel'ın yerini öğrenmek için şerif ile bir anlaşma yapmıştır ve bütün yasa dışı suçlarını itiraf etmiştir.
Son olarak hapse girmeden önce arzularını gerçekleştirmek isteyen George, ormanda panteri avlarken kendisine saldıran panter ile birlikte ölecektir.
Bu olay üzerine George'nin cesedini kamyonun kasasında tanımlaması için Serena'nın bulunduğu eve getirecekler ve camdan George'nin cesedini gören Serena, o sırada aslında barışmak için evin içinde kendini hazırlamaktadır ve cesedi görünce bunalıma girecek, herkes gittikten sonra çocukluğunda yaşadığı kötü bir tecrübe olan yangın faciasını hatırlayarak bulunduğu evi yakıp kendisini öldürecektir. Böylelikle film son bulur.
Bir çiftin mutlu ve tutkulu bir aşk ile başlayan ilişkilerinin sonrasında yerini nasıl bencil hırslara, kıskançlıklara ve yanlış ihtiraslara bıraktığını izleyeceğiniz, Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper'ın baş rolünde oynadığı psikolojik gerilim ve dram filmidir.
Oyuncular; Jennifer Lawrence, Bradley Cooper, Rhys Ifans
Yönetmen; Susanne Bier
Tür; Psikoloji, Gerilim, Dram
Konusu;1929 yılında geçen film, Serena ve George çiftinin yaşadığı aşk, kıskançlık, hırs ve ihtiraslarla dolu ilişkilerini konu almaktadır.
Özeti; 1929 yılında Boston'da tanışan Serena ve George çifti, Kuzey California'da bir kasabaya yerleşirler. Zaten bu kasabada yaşayan George, kerestecilik işi ile uğraşmaktadır ve Serena Pemberton'da bir yangında kaybettiği ailesinden kalan meslek olarak kereste konusunda uzmandır. Çocukluğundan bu yana at biniciliği yapan ve tuttuğunu koparan bir karakteri olan Selena, geldiği kasabada eşine işi konusunda yardım etmeye başlayacak, George'nin iş arkadaşları ile tanışıp onların arasına katılacaktır.
Oldukça mutlu bir birliktelikleri olan çiftin kısa bir zaman sonra George'nin rüşvet sahtekarlığı yapmış olması nedeni ile ortağıyla başı derde girecektir ve bu konuya
çözüm olması için Serena, George'ye ortağı Buchanan'ı öldürmesini söyleyecektir.
Ortağı ile konuşmasına rağmen kendisini ihbar etmekten vazgeçmeyen Buchanan ile grup halinde ormanda ava çıkacaklar ve karşılarına çıkan ayıya ateş etmiş bahanesi ile George, Buchanan'a nişan alarak O'nu öldürecektir. Bu ölüm olayından aklanan George, bu sırada eşi Serena'nın hamile olduğunu öğrenecek ve yaptıklarını unutarak yeniden işlerine ve hayatına konsantre olmaya başlayacaktır.
Aynı zamanda George'nin Serena'dan önce birlikte olduğu Rachel isminde bir kadın vardır ve O'ndan evlilik dışı bir çocuğu olduğunu öğrenmiştir. O günlerde kasabaya gelen Rachel, maddi imkansızlıklar yüzünden zor zamanlar geçirdiği için O'na kendilerinin yanında iş verecekler ve bu sayede George, kendi oğlunu da sık sık görmeye başlayacaktır. Bu durum Serena'yı ilk başlarda rahatsız etmemiş olsa da, çalışanları Galloway'in bir iş kazası geçirmesi sonrasında kopan elini tedavi eden Serena, bu hareketlilik yüzünden bebeğini düşürecektir ve bu üzücü olay sonrasında bir daha çocuğunun olamayacağını öğrenecektir.
Çocuğunu düşürdükten ve bir daha çocuğunun olamayacağını öğrendikten sonra depresyona giren Serena, zor zamanlar geçirmeye başlamıştır ve bu sırada birde George'nin çalışma masasında oğlunun resimlerini görmüştür. George'nin kasabadaki oğlunun ilişkilerine zarar vereceğini düşünmeye başlayan Serena, annesi Rachel ve oğlunu öldürmeye karar verecektir.
Bunun için kısa bir zaman önce kendisinin hayatını kurtardığı Galloway'den yardım isteyecek ve Serena'ya kendisini teslim etmiş olan Galloway, Rachel ve oğlunu bulamayınca Rachel'ın yanında kaldığı masum bir kadını öldürecektir.
Ancak bu olay sırasında olanları gören Rachel, kasaba şerifine her şeyi anlatacak ve şerif, Rachel'ı güvenli bir yerde saklayarak olanları George'ye anlatacaktır. Bu durumu öğrenen George, sinir krizi geçirecek ve Serena ile aralarında çıkan şiddetli tartışma sonrasında Serena'yı öldürmekten son anda vazgeçecek ve Galloway'in peşinden Rachel'ın ve oğlunun bulunduğu yere gidecektir. Rachel, kucağında çocuğu ile kendisinin peşinde olan Galloway'den kaçıp bir trene binecek ancak O'nu gören Galloway'de arkasından trene binecektir. Bu sırada istasyona gelmiş olan ve Galloway'i fark eden George, onların arkasından trene yetişecek ve Rachel ile oğlunu son anda ölümden kurtararak Galloway'i öldürecektir.
Sonrasında Rahcel ile oğlunu trene bindirerek güvenle yaşayacakları yere gönderecek ve hep içinde uhde olan panter avı için ormana gidecektir. Çünkü, Rachel'ın yerini öğrenmek için şerif ile bir anlaşma yapmıştır ve bütün yasa dışı suçlarını itiraf etmiştir.
Son olarak hapse girmeden önce arzularını gerçekleştirmek isteyen George, ormanda panteri avlarken kendisine saldıran panter ile birlikte ölecektir.
Bu olay üzerine George'nin cesedini kamyonun kasasında tanımlaması için Serena'nın bulunduğu eve getirecekler ve camdan George'nin cesedini gören Serena, o sırada aslında barışmak için evin içinde kendini hazırlamaktadır ve cesedi görünce bunalıma girecek, herkes gittikten sonra çocukluğunda yaşadığı kötü bir tecrübe olan yangın faciasını hatırlayarak bulunduğu evi yakıp kendisini öldürecektir. Böylelikle film son bulur.
Bir çiftin mutlu ve tutkulu bir aşk ile başlayan ilişkilerinin sonrasında yerini nasıl bencil hırslara, kıskançlıklara ve yanlış ihtiraslara bıraktığını izleyeceğiniz, Jennifer Lawrence ve Bradley Cooper'ın baş rolünde oynadığı psikolojik gerilim ve dram filmidir.
Sinema: Malefiz 2: Kötülüğün Gücü - Maleficent: Mistress of Evil - Yine İnsanların İhanetine Uğrayan Malefiz'in Hikayesi... / Konusu, Özeti, Afişler
Malefiz 2: Kötülüğün Gücü - Maleficent: Mistress of Evil
Oyuncular; Angelina Jolie, Elle Fanning, Harris Dickinson
Yönetmen; Joachim Rønning
Tür; Fantastik, Macera
Konusu; Film, perilerin yaşam alanı olan Moors, yine insanların saldırısı altındadır ve kendi gibi bir çok fey ile tanışan Malefiz, bu duruma engel olacak ve sonunda iki krallık arasında barışı getirecektir.
Özeti; Perilerin yaşam alanı olan Moors'u ilk filminden tanıdığımız prenses Aurora yönetmektedir ve yakın bir zamanda Moors yaşam alanının yakınlarında bulunan Ulstead krallığının prensi Phillip ile evlenecektir. Aurora ve Phillip, bu evliliğin iki krallığı da birleştireceğini düşünerek sevinç duymaktadırlar ve bu haber üzerine Phillip'in ailesi, Ulstead'ın kralı ve kraliçesi, Aurora ve vaftiz annesi olan Malefiz ile tanışmak istemişlerdir.
Evlilik haberini Malefiz'e bildiren Aurora, bir şekilde Malefiz'i ikna etmeyi başaracak ve Phillip'in ailesi ile tanışmak için krallıkta bir davete katılacaklardır. Ancak kraliçe Ingrith, perilerden ve Moors canlılarından nefret etmektedir ama bunu belli etmemektedir.
Gizlice sarayın alt katlarında tutsak aldığı bir Moors perisini kendi işleri için çalıştırmaktadır ve yakın bir zamanda Moors'dan çaldıkları mezar tomurcuğu bitkisi ile perilerin varlıksal özelliklerini yok edici bir iksir hazırlamışlardır. Aynı zamanda kraliçe Ingrith, kraldan ve krallıktan habersiz gizli bir şekilde demirden silahlar ve mermiler üretmektedir, bunları gelecekte yapmayı düşündüğü savaş için kullanacaktır.
Tüm bunların yanında kraliçe birde Aurora'nın uyumasına neden olmuş olan lanetli iğneye ulaşmıştır ve Malefiz ile Aurora'nın davete geldikleri gün, Malefiz'i sinirlendirecek ve yaşanan olaylar sonrasında gizlice krala bu iğneyi batıracak ve kral lanetli bir şekilde sonsuz uykuya dalacaktır. Kraliçe Ingrith, bu uyku sonrasında krala bunu yapanın Malefiz olduğunu Aurora'da dahil olmak üzere herkese inandıracaktır. Krala bunu kendisinin yapmadığını söyleyen Malefiz'e kimse inanmayacak ve bunun üzerine saraydan çıkan Malefiz'e, kraliçenin hizmetkarlarından biri özel hazırlanmış demir kurşunlar ile ateş edecek ve yaralan Malefiz, düştüğü nehrin içinde yaşam mücadelesi vermeye başlayacaktır.
Bu mücadele sırasında O'nu kendisi gibi fey olan başka bir yaratık kurtaracak ve Malefiz'i yüzlerce feyin bulunduğu insanlardan izole olmuş yaşam alanına götürecektir. Burada tedavi olan Malefiz, kendine geldiğinde diğer feylerle tanışacak ancak aralarında en üstün güçleri olanın kendi olduğunu öğrenecektir.
Aynı zamanda yıllardır insanlardan saklanarak yaşamış olan feyler, insanlarla savaşmak istemektedir ve Malefiz'in kendilerine katılmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Ne kadar bu savaşa Malefiz sıcak bakmasa da, kısa bir zaman sonra Moors ülkesinden çalınan mezar tomurcuğu çiçeklerini fark edecek ve onları kontrol etmeye gittiğinde, kendisine saldıran demir kurşunlu askerleri görecektir.
Bu saldırı sırasında Conall ismindeki bir fey Malefiz'i korumak isterken ölecek ve diğer tarafta da Aurora için sarayda düğün hazırlıkları yapılacaktır. Bu düğün için kraliçe, Moors ülkesindeki bütün perileri ve yaratıkları davet etmiştir ve sevinç ile düğüne katılan bütün Moors canlılarını bir kiliseye kapatmış ve özel olarak hazırlattığı iksir ile kilisenin içindeki varlıkların perilik özelliklerini yok etmeye çalışmaktadır. Bu tuzağa düşen periler yaşam mücadelesi verirken, diğer taraftan Aurora'da kraliçe Ingrith'ın hain planlarının farkına varacak ve Malefiz'in suçsuz olduğunu anlayacaktır. Conall'ın ölümünden sonra ise Malefiz ve diğer feyler insanlarla savaşmaya karar vereceklerdir ve tamda düğün günü, perilerin yaşam mücadelesi verdikleri sırada feyler ve Malefiz, saraya saldıracaktır.
Aksiyon dolu bir mücadele yaşandıktan sonra kraliçe Ingrith'i öldürmek isteyen Malefiz'e bunu yapmaması için Aurora engel olacak ancak bu sırada fırsat bulan kraliçe Ingrith, Malefiz'i öldürmek için iksirli ok attığında bu okun Aurora'ya gelmemesi için kendisini feda eden Malefiz, büyünün etkisi ile yok olacaktır.
Ve yaptığı işten gurur duyup, herkese Malefiz'in ölüm ilanını veren kraliçe Ingrith, az sonra Malefiz'in küllerinden yeniden doğduğunu ve göz alıcı güzellikte siyah dev bir anka kuşuna dönüştüğünü görecektir. Malefiz'in bu halini gören kraliçe, kendi canını kurtarmak için Aurora'yı kaleden aşağı atacak ancak Malefiz, O'nu kurtaracaktır.
Bu olaylar sonrasında kraliçe Ingrith, beyaz bir keçiye dönüştürülecek, tutsak olan periler kurtulacak, uyuyan kral lanetin bitmesi nedeni ile uyanacaktır. Son olarak prens Phillip ile Aurora'da evlenecekler ve iki krallık artık barış içinde yaşamaya başlayacaklardır. Böylelikle filmde son bulacaktır.
Birbirinden güzel ve sevimli Moors ülkesinin yaratıkları ile tanışacağınız, diğer bölümünde olduğu gibi yine insanların ihanetine uğrayan Malefiz'in kendi gibi başka feylerle tanıştığı ve serinin ikincisi olan bu bölüm, yer yer aksiyon ve dram sahnelerinin de olduğu fantastik macera filmidir.
Oyuncular; Angelina Jolie, Elle Fanning, Harris Dickinson
Yönetmen; Joachim Rønning
Tür; Fantastik, Macera
Konusu; Film, perilerin yaşam alanı olan Moors, yine insanların saldırısı altındadır ve kendi gibi bir çok fey ile tanışan Malefiz, bu duruma engel olacak ve sonunda iki krallık arasında barışı getirecektir.
Özeti; Perilerin yaşam alanı olan Moors'u ilk filminden tanıdığımız prenses Aurora yönetmektedir ve yakın bir zamanda Moors yaşam alanının yakınlarında bulunan Ulstead krallığının prensi Phillip ile evlenecektir. Aurora ve Phillip, bu evliliğin iki krallığı da birleştireceğini düşünerek sevinç duymaktadırlar ve bu haber üzerine Phillip'in ailesi, Ulstead'ın kralı ve kraliçesi, Aurora ve vaftiz annesi olan Malefiz ile tanışmak istemişlerdir.
Evlilik haberini Malefiz'e bildiren Aurora, bir şekilde Malefiz'i ikna etmeyi başaracak ve Phillip'in ailesi ile tanışmak için krallıkta bir davete katılacaklardır. Ancak kraliçe Ingrith, perilerden ve Moors canlılarından nefret etmektedir ama bunu belli etmemektedir.
Gizlice sarayın alt katlarında tutsak aldığı bir Moors perisini kendi işleri için çalıştırmaktadır ve yakın bir zamanda Moors'dan çaldıkları mezar tomurcuğu bitkisi ile perilerin varlıksal özelliklerini yok edici bir iksir hazırlamışlardır. Aynı zamanda kraliçe Ingrith, kraldan ve krallıktan habersiz gizli bir şekilde demirden silahlar ve mermiler üretmektedir, bunları gelecekte yapmayı düşündüğü savaş için kullanacaktır.
Tüm bunların yanında kraliçe birde Aurora'nın uyumasına neden olmuş olan lanetli iğneye ulaşmıştır ve Malefiz ile Aurora'nın davete geldikleri gün, Malefiz'i sinirlendirecek ve yaşanan olaylar sonrasında gizlice krala bu iğneyi batıracak ve kral lanetli bir şekilde sonsuz uykuya dalacaktır. Kraliçe Ingrith, bu uyku sonrasında krala bunu yapanın Malefiz olduğunu Aurora'da dahil olmak üzere herkese inandıracaktır. Krala bunu kendisinin yapmadığını söyleyen Malefiz'e kimse inanmayacak ve bunun üzerine saraydan çıkan Malefiz'e, kraliçenin hizmetkarlarından biri özel hazırlanmış demir kurşunlar ile ateş edecek ve yaralan Malefiz, düştüğü nehrin içinde yaşam mücadelesi vermeye başlayacaktır.
Bu mücadele sırasında O'nu kendisi gibi fey olan başka bir yaratık kurtaracak ve Malefiz'i yüzlerce feyin bulunduğu insanlardan izole olmuş yaşam alanına götürecektir. Burada tedavi olan Malefiz, kendine geldiğinde diğer feylerle tanışacak ancak aralarında en üstün güçleri olanın kendi olduğunu öğrenecektir.
Aynı zamanda yıllardır insanlardan saklanarak yaşamış olan feyler, insanlarla savaşmak istemektedir ve Malefiz'in kendilerine katılmasını sağlamaya çalışmaktadırlar. Ne kadar bu savaşa Malefiz sıcak bakmasa da, kısa bir zaman sonra Moors ülkesinden çalınan mezar tomurcuğu çiçeklerini fark edecek ve onları kontrol etmeye gittiğinde, kendisine saldıran demir kurşunlu askerleri görecektir.
Bu saldırı sırasında Conall ismindeki bir fey Malefiz'i korumak isterken ölecek ve diğer tarafta da Aurora için sarayda düğün hazırlıkları yapılacaktır. Bu düğün için kraliçe, Moors ülkesindeki bütün perileri ve yaratıkları davet etmiştir ve sevinç ile düğüne katılan bütün Moors canlılarını bir kiliseye kapatmış ve özel olarak hazırlattığı iksir ile kilisenin içindeki varlıkların perilik özelliklerini yok etmeye çalışmaktadır. Bu tuzağa düşen periler yaşam mücadelesi verirken, diğer taraftan Aurora'da kraliçe Ingrith'ın hain planlarının farkına varacak ve Malefiz'in suçsuz olduğunu anlayacaktır. Conall'ın ölümünden sonra ise Malefiz ve diğer feyler insanlarla savaşmaya karar vereceklerdir ve tamda düğün günü, perilerin yaşam mücadelesi verdikleri sırada feyler ve Malefiz, saraya saldıracaktır.
Aksiyon dolu bir mücadele yaşandıktan sonra kraliçe Ingrith'i öldürmek isteyen Malefiz'e bunu yapmaması için Aurora engel olacak ancak bu sırada fırsat bulan kraliçe Ingrith, Malefiz'i öldürmek için iksirli ok attığında bu okun Aurora'ya gelmemesi için kendisini feda eden Malefiz, büyünün etkisi ile yok olacaktır.
Ve yaptığı işten gurur duyup, herkese Malefiz'in ölüm ilanını veren kraliçe Ingrith, az sonra Malefiz'in küllerinden yeniden doğduğunu ve göz alıcı güzellikte siyah dev bir anka kuşuna dönüştüğünü görecektir. Malefiz'in bu halini gören kraliçe, kendi canını kurtarmak için Aurora'yı kaleden aşağı atacak ancak Malefiz, O'nu kurtaracaktır.
Bu olaylar sonrasında kraliçe Ingrith, beyaz bir keçiye dönüştürülecek, tutsak olan periler kurtulacak, uyuyan kral lanetin bitmesi nedeni ile uyanacaktır. Son olarak prens Phillip ile Aurora'da evlenecekler ve iki krallık artık barış içinde yaşamaya başlayacaklardır. Böylelikle filmde son bulacaktır.
Birbirinden güzel ve sevimli Moors ülkesinin yaratıkları ile tanışacağınız, diğer bölümünde olduğu gibi yine insanların ihanetine uğrayan Malefiz'in kendi gibi başka feylerle tanıştığı ve serinin ikincisi olan bu bölüm, yer yer aksiyon ve dram sahnelerinin de olduğu fantastik macera filmidir.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)