Oyuncular; James Franco, Amber Tamblyn, Kate Mara
Yönetmen; Danny Boyle
Tür; Dram, Macera, Gerilim, Biyografi
Konusu; Yaşanmış gerçek bir hikayeden uyarlanmış film, genç dağcı olan Aron Ralston'un, kimseye haber vermeden çıktığı yolculuğunda, Utah yakınlarında Moab bölgesindeki bir kanyonda bulunan büyük bir kaya parçasının arasına elinin sıkışması sonucu, 5 gün boyunca hayatta kalmak ve kurtulmak için verdiği yaşam mücadelesini konu almaktadır.
Özeti; Aron, yalnız yaşayan ve her bulduğu fırsatta dağcılık yapan, kanyonları gezen bir maceraperest insandır. O gün yine bir kanyonda dilediği gibi macera yaşamak isteyen Aron, giderken kimseye haber vermeyecek ve bu durum sonrasında başına büyük bir dert olacaktır.
Kanyonun bulunduğu bölgenin yakınlarına araba ile giden Aron, sonrasında bisikleti ile devam edecek, bisikletini bölgede bulunan bir ağaca bağlayıp, kanyonu dolaşmaya başlayacaktır.
Nadir şekilde insanların bulunduğu bu kanyonda, her yer çukurlarla ve mağaralarla doludur. Aron, dağcı çantasına gerekli gördüğü bir çok eşyasını da almıştır.
Kanyonda gezerken Megan ve Kristi isminde, kendisi gibi kanyonu gezmeye gelmiş iki genç kızla karşılaşacak, onlara kanyon için rehberlik edecek, birlikte kanyonun içinde bir mağarada bulunan çok güzel manzarası olan bir gölete gidecekler, birlikte yüzerek çok iyi vakit geçirecekler ve sonra Aron, onlardan ayrılacaktır. Kendi başına gezmeye çıkan Aron, kanyonun içinde suların aşındırarak kaya parçalarının arasında özel yollar yaptığı bölgelerden geçecek, iyice aşağılara indiği bir sırada dev bir kaya parçasına takılacak ve yerinden oynayan bu kaya parçası, Aron ile birlikte düşerek çukurun içinde Aron'un elini, çıkaramayacağı ve başka kaya ile arasına gelecek şekilde sıkıştıracaktır.
İlk başta çok acı çeken Aron, ne kadar uğraşsa da elini kayanın altından çıkaramayacak, kanyonun bu çukur bölgesinde eli sıkışmış bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye başlayacaktır.
Matarasında bir kaç gün yetecek suyu ve çantasında yine bir kaç gün yetecek yiyeceği vardır. Aynı zamanda bir çakısı vardır ve bu çakı ile kayayı kazımayı denemiş olsa da, hiç bir sonuç alamayacaktır. Büyük uğraşlar içinde ilk günü geçirecek ve olduğu yerde dağcılık için kullanılan halatlara kendini bağlayarak uyuyacaktır.
Uyandığında sabah olmuştur ve gece çok üşümüştür. Sonrasında elini çıkarmak için yine çalışmalara başlayacaktır ancak bir sonuç alamayacaktır. Bunun üzerine bir şey yapamadığını anlayınca, çantasından
çıkardığı kamerasına kayıtlar yapacak, ailesini, geçmişini ve anılarını düşünmeye başlayacak, rüyalar görecek ve azalan suyu sebebi ile ileride kullanmak için kendi tuvaletini bir su torbasında biriktirecektir. İkinci günde böyle geçecek, üçüncü günde geçecek ve sonrasında Aron, halüsinasyonlar görmeye başlayacaktır. Artık yemeği de bitmiş, suyu da bitmiş ve su olarak kendi tuvaletini içmek zorunda kalmıştır.
İyice akli dengesini kaybetmiş olan Aron, bu baygın hali ile koluna bir turnike yapacak, kan akışını durduracak ve tamamen morarmış olan eline kan gitmesini engelleyip, sıkışmış olan elin bulunduğu kolundaki kemiğini kırmaya başlayacaktır.
Kol kemiği kırıldıktan sonra elini kör bıçağı ile kesecek ve ancak bu şekilde kurtulacaktır. Elini keserek çukurdan çıkan Aron, sonrasında belirli bir yol kat edip insanlara ulaşacak ve insanlar O'na yardım edip, hastaneye kaldıracaklardır.
Bu olayın üzerinden zaman geçtikten sonra Aron, bir elini kaybetmiş şekilde dağcılığa ve spora devam edecek, ancak bundan sonra gittiği yerler için mutlaka bir not bırakacaktır. Böylelikle film son bulur.
Yaşanmış gerçek bir olaydan uyarlanmış senaryosu ile izleyicisini çok daha fazla etkileme özelliğine sahip, insanların yaşamları için ne gibi zorluklar ve acılar çekmek zorunda kaldığını göreceğiniz bir gerilim, dram, macera ve biyografi filmidir.
Konusu; Yaşanmış gerçek bir hikayeden uyarlanmış film, genç dağcı olan Aron Ralston'un, kimseye haber vermeden çıktığı yolculuğunda, Utah yakınlarında Moab bölgesindeki bir kanyonda bulunan büyük bir kaya parçasının arasına elinin sıkışması sonucu, 5 gün boyunca hayatta kalmak ve kurtulmak için verdiği yaşam mücadelesini konu almaktadır.
Özeti; Aron, yalnız yaşayan ve her bulduğu fırsatta dağcılık yapan, kanyonları gezen bir maceraperest insandır. O gün yine bir kanyonda dilediği gibi macera yaşamak isteyen Aron, giderken kimseye haber vermeyecek ve bu durum sonrasında başına büyük bir dert olacaktır.
Kanyonun bulunduğu bölgenin yakınlarına araba ile giden Aron, sonrasında bisikleti ile devam edecek, bisikletini bölgede bulunan bir ağaca bağlayıp, kanyonu dolaşmaya başlayacaktır.
Nadir şekilde insanların bulunduğu bu kanyonda, her yer çukurlarla ve mağaralarla doludur. Aron, dağcı çantasına gerekli gördüğü bir çok eşyasını da almıştır.
Kanyonda gezerken Megan ve Kristi isminde, kendisi gibi kanyonu gezmeye gelmiş iki genç kızla karşılaşacak, onlara kanyon için rehberlik edecek, birlikte kanyonun içinde bir mağarada bulunan çok güzel manzarası olan bir gölete gidecekler, birlikte yüzerek çok iyi vakit geçirecekler ve sonra Aron, onlardan ayrılacaktır. Kendi başına gezmeye çıkan Aron, kanyonun içinde suların aşındırarak kaya parçalarının arasında özel yollar yaptığı bölgelerden geçecek, iyice aşağılara indiği bir sırada dev bir kaya parçasına takılacak ve yerinden oynayan bu kaya parçası, Aron ile birlikte düşerek çukurun içinde Aron'un elini, çıkaramayacağı ve başka kaya ile arasına gelecek şekilde sıkıştıracaktır.
İlk başta çok acı çeken Aron, ne kadar uğraşsa da elini kayanın altından çıkaramayacak, kanyonun bu çukur bölgesinde eli sıkışmış bir şekilde yaşam mücadelesi vermeye başlayacaktır.
Matarasında bir kaç gün yetecek suyu ve çantasında yine bir kaç gün yetecek yiyeceği vardır. Aynı zamanda bir çakısı vardır ve bu çakı ile kayayı kazımayı denemiş olsa da, hiç bir sonuç alamayacaktır. Büyük uğraşlar içinde ilk günü geçirecek ve olduğu yerde dağcılık için kullanılan halatlara kendini bağlayarak uyuyacaktır.
Uyandığında sabah olmuştur ve gece çok üşümüştür. Sonrasında elini çıkarmak için yine çalışmalara başlayacaktır ancak bir sonuç alamayacaktır. Bunun üzerine bir şey yapamadığını anlayınca, çantasından
çıkardığı kamerasına kayıtlar yapacak, ailesini, geçmişini ve anılarını düşünmeye başlayacak, rüyalar görecek ve azalan suyu sebebi ile ileride kullanmak için kendi tuvaletini bir su torbasında biriktirecektir. İkinci günde böyle geçecek, üçüncü günde geçecek ve sonrasında Aron, halüsinasyonlar görmeye başlayacaktır. Artık yemeği de bitmiş, suyu da bitmiş ve su olarak kendi tuvaletini içmek zorunda kalmıştır.
İyice akli dengesini kaybetmiş olan Aron, bu baygın hali ile koluna bir turnike yapacak, kan akışını durduracak ve tamamen morarmış olan eline kan gitmesini engelleyip, sıkışmış olan elin bulunduğu kolundaki kemiğini kırmaya başlayacaktır.
Kol kemiği kırıldıktan sonra elini kör bıçağı ile kesecek ve ancak bu şekilde kurtulacaktır. Elini keserek çukurdan çıkan Aron, sonrasında belirli bir yol kat edip insanlara ulaşacak ve insanlar O'na yardım edip, hastaneye kaldıracaklardır.
Bu olayın üzerinden zaman geçtikten sonra Aron, bir elini kaybetmiş şekilde dağcılığa ve spora devam edecek, ancak bundan sonra gittiği yerler için mutlaka bir not bırakacaktır. Böylelikle film son bulur.
Yaşanmış gerçek bir olaydan uyarlanmış senaryosu ile izleyicisini çok daha fazla etkileme özelliğine sahip, insanların yaşamları için ne gibi zorluklar ve acılar çekmek zorunda kaldığını göreceğiniz bir gerilim, dram, macera ve biyografi filmidir.