Bir Anekdot: Sanatçılar ve İçindeki Gerçekleri, Sanatçıların Sanatlarında Başka Yaşamlarında Başka Görünmelerinin Nedenleri
Bir sanatçıya yapılan yorum üzerine '' ama gerçekte öyle gözükmüyor ki O''..
Sanatçıların bu dünya yaşamındaki kullandıkları kabuk olan bedeni, onun çalışma alanı olmaktan uzak, gerçek kişiliğini ve olmak istediği ve aslında içeride olan kendisini yansıtan özelliklerde değildir.
Bu bedenler, yaşam alanı sisteminin zoraki uygulamaları ile özensizce belirlenerek varlıksal oluşumlara verilmiştir. Önemli olan burada sanatçıların içerisinde kendilerini nasıl tanımladığıdır. Ve bu tanımlamanın nasıl ve ne biçimde olduğu konusu da yaptığı sanatla ve bunun dışında kendisini nasıl tanımladığı ile anlaşılmaktadır, bilinebilir durumdadır...
Bedensel görünümler bu konuda kesinlikle belirleyici değildir, sanatı ve zihinsel tanımlamaları O'nun gerçek kişiliğini ve kendisini bildiren şeydir...
Her gün yaşlanan ve durmadan değişimler gösteren ve bunun kontrolünün elimizde olmadığı bedenlerle varlıklar, sanatçılar, kişiler değelendirilemez, eğer o sanatçı, o bedenine kendi her istediği şekli verebilseydi ve hayal ettiğini yaşatabilseydi, o zaman gerçekte de böyle şeklinde yorum yapılabilirdi, çünkü bu konudaki gerçeği O'nun kendisini istediği şekilde yapılandırabilmesi ile ortaya çıkmaktadır. Ancak biliyorsunuz ki bu dünya yaşam alanında bu konu çok sınırlı, bu tanımlamalar Şix Yaşam Halinde olacak..İçinde ne ise dışında da o görünecek...
İşte yaşamak böyle olmalıdır.
İçin ve dışında ayrı tellerden çalıyorken, bu konuda içindekini ciddiye almalıyız.
İçinde kendisi ile ilgili nasıl bir gerçeklik yaşatıyorsa, sanatı ile bunu ortaya koymaktadır ve bizlerde onlar hakkında gerçekte kelimesi ile başlayan cümleleri kullanacağımız zaman içindeki gerçeği ifade ederek cümlelerimizi tamamlamalıyız.
Hiç kimse bu dünya yaşam alanı bedenleri ile tanımlanmamalıdır, önemli olan hayallerinde ve zihninde kendisini nasıl bir yere koyduğu, tanımladığı, hissettiğidir. Bu bedenlerin yaşlanma, hastalık, acı ve ıstıraplar gibi bir sürü olumsuz halleri söz konusu iken bu bedenlerin yapısı ile ilgili olarak sanatçıları değerlendiremeyiz.
Onun gerçeği içindedir ve O, bana ne verirse sanatı ile ben O'nun içindekini ancak böyle tanımlayabilirim ve gerçekte de O'nun öyle birini olduğunu düşünürüm.
Ki zaten bu dünya yaşam alanı gerçek değildir.
Gerçek olan bu bedenlerle yaşamaktan kurtulduğumuzda hayal ettiğimiz şekilde kendimizi gösterebildiğimiz, ifade edebildiğimiz yaşamların olacağı yerlerde yaşananlar olacaktır.
Dolayısı ile kişileri, sanatçıları kendisini nasıl tanımlıyorsa öyle kabul ederek, öyle göründüğünü düşünerek değerlendirip kabuk olan bedenlerin geçiciliği ve maksadını da bilerek, bize verdiğini değerlendirmeli, bu şekilde haz, mutluluk, bilgi, eğlence ve dahasının da içerisinde olabileceği imkanlarını yaşamalıyız.
O gerçekte öyle demek ki, demeliyiz.