Sinema ve Sanata Dair Bazı Anekdotlar...

Gerçek bir hikayeye dayandığı söylenen filmde insan ruhu olmayan şekilde tanımlanan bir varlığın saldırısı altında kalan insanların verdikleri özgürlük mücadelesi, yaşam mücadelesi ele alınmaktadır ve bu ve benzer filmler bu gibi olaylar karşısında nasıl davranılması gerektiğini de kendisine özel anlatımları ile açıklamaktadır ve aynı zamanda izlerken korkutmayı değil, korkmamayı öğrenmenizi amaçlamaktadır.

Korku efektleri ve görüntüleri sizi korkutmak için değil, bunlardan korkmamanız gerektiğini size öğretebilmek ve gösterebilmek için sahnelenmektedir.

İzlediklerinizin sizi korkaklığa sürüklemesi değil, cesaret kazandırmaya sebep olması amaçlanmaktadır.

Daha önce hiç bu gibi görüntüler ve yaratıklar görmemiş birinin, ilk kez böyle yaratıklarla karşılaştığında vereceği tepki ve duyacağı heyecan, sürekli bu gibi filmleri izleyen ve artık zihnen bu gibi görüntülere alışmış ve bu gibi olaylar karşısında ne yapacağını izlediği filmler sayesinde bilen kişilerinkinden farklı olacaktır.

Gerekli olgunluğa gelmiş, yetişkin bireyler için ders olabilecek özelliklerle izlenebilecek korku filmlerinden biridir. Peki böyle olaylar gerçekten yaşanıyor mu? sorusuna göre bir durum içerisine girmek isterseniz, kısaca söylenebilir ki, yaşanmıyor ise bu bakış açısı ile izlemeniz size bir şey kaybettirmez ancak yaşanıyor ise size çok şey kazandırır...

Sinema içeriğine dair izleyicisine çok özellikli dersler vermekle ilgili olarak meydana gelmiş sanat dallarından biridir. Filmleri içeriğinde yaşanan negatif, olumsuz olaylar ve durumları örnek almak şeklinde değil, arkasındaki pozitif dersi vermesi ile ilgili olarak değerlendirmeliyiz.

Örnek olarak gerilim ve korku filmlerinin asıl amacı, izleyenleri korkutmak değil, izledikleri filmlerin içeriğindeki olaylara benzer şeyler başlarına geldiğinde, bu gibi durumlarda nasıl tepkiler verilmesi gerektiğine dair, neler yapılması gerektiğine dair cesurca davranarak çözümler bulmasına dair edinimler, tecrübeler kazanmasını sağlamaktır.

Suç ve polisiye filmleri mesela, suçun oldukça fazla işlendiği dünyada yaşanan olayları izledikçe daha da temkinli ve bilgili ve dikkatli davranmamıza sebep olmaktadırlar. Hiç bilinmeyen suçlar ve suçlular, bu gibi filmlerden edinilen kazanımlarla ortaya çıkarılabilir. İnsanlar bu yolla çok daha çabuk ve sağlam ve sorunsuz bir şekilde aydınlanabilmektedirler. O kötü, o sorunlu, o acı ve ıstırap verebilmesi söz konusu olan olayı yaşamadan, sadece izleyerek tecrübeler edinebilmektedirler ve işte sinema bu açıdan izleyicisine binbir faydaları olan bir sanat dalıdır şeklinde tanımlamayı da rahatlıkla yapabiliriz...

Arınma gecesi filmleri mesela, işte dünyada siyasetin ve yönetimsel alanların bu hale bile gelebileceğine dair çok önemli uyarıları veren, toplumları bu konuda aydınlatan bir film serisidir aslında, Arınma geceleri filmlerindeki asıl can alıcı ve bütün dikkatimizi vermemiz gereken konu öncelikle Amerikan siyasetini ele geçirmiş olan sadistler ve psikopatlardır, onlar sayesinde Arınma Geceleri başlamıştır ve içeriğinde yaşanan vahşet böyle kötü bir durumun sonucu olarak sergilenmektedir.

İşte bu ve benzeri bir çok film türü, içerikleri kendi anlamlarınca oldukça fazla öğretici ve aydınlatıcı şekilde insanlığa fayda sağlamaktadırlar. Hiç bir filme kötü diyemeyiz ( özellikle bunun için yapılmadıysa, yani hiç bir alt ve üst ve gizli konusu ve anlamı olmadan ve her hangi bir ders çıkarımı bulunamadan rahatsız etmek, kötü hissettirmek için yapılması şeklinde örnek verilebilir, eğer varsa, yapılıyorsa... ). Her filmin içinden alınması gereken pozitif dersleri görebilmeliyiz.

Filmleri içeriğinde yaşanan negatif, olumsuz olaylar ve durumları örnek almak şeklinde değil, arkasındaki pozitif dersi vermesi ile ilgili olarak değerlendirmeliyiz.

Bir millet sanat ve sanatkardan mahrumsa, tam bir hayata sahip olamaz. Böyle bir millet bir ayağı topal, bir kolu çolak, sakat ve alil bir kimse gibidir.
Mustafa Kemal Atatürk